Bu kitabi belki de bir tek, icinde dilegelen dusunceleri-ya da benzer dusunceleri–kendisi de zaten bir kez dusunmus birisi anlayacak.–Bir ogretici kitap degil, boylece. Anlayarak okuyan tek bir kisiye zevk verebilirse, amacina ulasmis olacak. Kitap felsefe sorunlarini ele aliyor ve–saniyorum–gosteriyor ki, bu sorunlarin soru olarak ortaya cikmalari, dilimizin mantiginin yanlis anlasilmasina dayanir. Kitabin butun anlami, suna benzer bir sozde toplanabilir : Soylenebilir ne varsa, acik soylenebilir ; uzerine konusulamayan konusunda da susmali. Kitap boylece, dusunmeye bir sinir cizmek istiyor, ya da, daha cok–dusunmeye degil, dusuncelerin dilegetirilisine : Cunku dusunmeye bir sinir cizmek icin, bu sinirin iki yanini da dusunebilmemiz gerekirdi (yani dusunulmeye elvermeyeni dusunebilmemiz gerekirdi). Sinir, oyleyse, yalnizca dilin icinde cizilebilecektir, ve sinirin otesinde kalan da, dupeduz sacma olacaktir. –Ludwig Wittgenstein. Tractatus'un 1933'te son bicimini almis Ro